BİR KUZEY MASALI ESTONYA
Yeşile ve huzura
doyacağınız, tarihi yapıları ile orta çağdan izler bulacağınız, modern, sanat
dolu bir ülke sizi bekliyor.
Estonya’nın başkenti Talin’e Türk Hava Yolları ile ulaşabilirsiniz. 2 saat 50 dakikalık uçuş haftanın her günü karşılıklı devam ediyor.
Kuzey Ülkerleri masalsı havaları ile bilinirler. Evet, doğru, sokaklarda yürürken o kadar huzurlu ve sakinsiniz ki kendinizi bir masalın içinde sanabilirsiniz. Estonya kendine özgü siyah ekmeği, marzipanı (bedem esmesi), alabalığı ve doyamadığınız yeşil dokusuyla size huzur verecek. Estonya’nın gözünden kaçmayacak bir özelliği de sanata düşkün bir toplum olmaları. Ziyaret ettiğiniz tarihi yerlerde sürekli ve geçici sergilere şahit olacak, gittiğiniz restoran ve kafelerin tablolarla süslendiğini göreceksiniz
Sıcak
insanları, lezzetli yemekleri, temiz havası ve sanata düşkün halkı ile Estonya
modern zamanlar masalı arayan gezginleri bekliyor.
Estonya’nın başkenti
Talin’e Türk Hava Yolları ile ulaşabilirsiniz. 2 saat 50 dakikalık uçuş
haftanın her günü karşılıklı devam ediyor. Eski şehir ‘ Old town’ Avrupa’da
kurulan ilk şehirlerden biri ve Orta Çağ’ı yaşatıyor. Unesco Dünya Mirası Listesi’nde olan Eski şehir
kiliseleri, tarihi binaları, birbirinden güzel kafe ve restoranları ile
görülmeye değer.Avrupa’nın pek çok kentinde olduğu gibi sokaklarda heykellere
rastlıyorsunuz. Opera ve Bale binası ve Drama Tiyatrosu Sahnesi sanatseverlerin
zevkle gezecekleri yerler arasında. Toompea Tepesi şirin şehre tepeden bakarak
fotoğraflamak için en güzel nokta. Orada bir Talin martısı sizi selamlayacak.
Turistlere oldukça alışık olan ve siz fotoğraf çekilirken yanınızda poz veren
bu şirin ev sahibi için yanınızda onun yiyeceği bir şey götürebilirsiniz. Alexander Nevsky Cathedrali bütün görekemi ile sizi
karşılayacak. 1991’de Sovyet Rusya’dan ayrılan Estonya’da Rus kültüründen izler
bulacaksınız. Bugün Estonlar ve Ruslar bir arada yaşıyorlar. Rehberimizin
aktardığına göre araları da gayet iyi. Eski şehirin dar ve arnavut kaldırımlı
yollarında gezmek oldukça eğlenceli. Ural Altay. dilinden gelen Estonca’da az
da olsa anlayabileceğiniz kelimler mevcut. Raekoja meydanı’nda Avrupa’nın en
eskş eczanesi var ve hala faliyette. Katarina geçidi sizi Orta Çağ havasına
çağırıyor, geçitte el işi tahta ve keçe hediyelik eşyaları bulabilirsiniz.
Estonya soğuk bir şehir olduğu için koyun yününden eldiven ve bereler
bulabilirsiniz. Oldukça tülü bir koyun çeşitleri var ve ondan kışın sizi
sıcacık tutacak ürünler yapıyorlar. Dikkatimi çeken bir diğer giyecek de keçe
oldu, rengarenk keçeden yapılmış şapka ve ceketleri beğeneceksiniz. Tarihi
dokulardan Kiek İn De Kök kulesi öncelikle fonetik olarak çok hoşumuza gitti.
Burası Talin savunma kulesi, bir söyleyişe göre orada nöbet bekleyen askerler, evlerin
mutfaklarında yemek yapan kızları görerek evlenecekleri kızı seçerlermiş, bu
sbeple kulanin adı “ Mutfak Kulesi”
adıyla anılıyor. Kadriorg
Palace diğer adı ile
Katarena’nın Sarayı şehirde görülecek yerlerden biri. Wesenbergi’de bulınan
sarayın bahçesi ve içi oldukça görkemli. Bir dönem başbakanlarına ev sahipliğ
de yapan bu görkemli sarayda kalıcı ve geçici sergiler yer alıyor. Biz
oradayken saray “Gerçek sanat mı yoksa taklit mi?” sorusunuz sorduran ilginç
bir sergiye ev sahipliği yapıyordu. Şehirdeki ilgi çekici bir diğer müze “ Estonian Maritime Museum ”.
Burada gerçek bir denizaltının içine girerek değişik bir denyim
yaşayabilirsiniz. Bu müze geçen sene Avrupa’nın en iyi müzesi ödülünün de
sahibi olmuş. Similasyon uçak kullanabileceğiniz müzenin mimarisi oldukça ilgi
çekici. Resim meraklıları için “Kumu
Art Museum ” da örülmeye
değer. Bu müzeyi gezerek Estonya sanatı ve kültürü hakkında fikir sahibi
olabilirsiniz.
Alexander Nevsky Cathedrali bütün görekemi ile sizi karşılıyor.
Estonya’da badem yetişmese de marzipan yapımı oldukça yaygın. Badem ezmesini sade tüketmekten çok çikolata kaplayarak ya da aromalar ile çeşitlendirerek sunuyorlar.
NEREDE YENİR
Eski şehirde “Olde Hansa” Orta Çağ atmosferindeki
dekorasyonu ve geleneksel giysiler ile
servis yapan Eston garsonları ile oldukça ilgi çekici. Rezervasyon yaptırark
gidebileceğiniz konsept bir mekan da Nano. Nano ünlü eski model Beatrive
Fenice’nin işlettiği özel bir restoran. Evinin altında bulunan restoranda güzel
model yemekleri kendi pişirerek ikram ediyor. Yaptığı pop-art işleri,
resimlerini de sergilediği mekan oldukça ilgi çekici. Baktık Denizi’nin
kıyısında olması sebebiyle balığı çok fazla tüketiyorlar ve balıkları lezzetli.
Hemen hemen her restoranın kendi pişirdiği Estonya siyah ekmeği ise çok lezzetli. En lezzetli
siyah ekmeği yine eski şehrin içinde yer
alan Leib& Aed’de yedim. İkinci gecemizde Noa adlı deniz kıyısı bir
restoranda yedik. Modern tarzı ve şık sunumları ile kalbimizi fetheden
restoranın menüsü oldukça lezzetliydi Tam bir gün batımı restoranı olan Noa’da
güzel havalarda dışarıda oturarark manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Şehir
merkezindeki Manna La Rossa hareketli mekanlardan bir tanesi. Akşam yemeği
sonrası müzik dinlemek için orada vakit geçirebilirsiniz. Telleskivi bölgesi
İstanbul Karaköy’e benzeyen oldukça güzel bir bölge, Talin’li sanatçıları
gittiği popüler rotalardan biri.
Eski şehirin dar ve arnavut kaldırımlı yollarında gezmek oldukça eğlenceli. Ara sokaklardadaki birbirinden şirin kafelerde kahve içebilirsiniz.
ŞEHRİN DIŞINDA YEMEK
Mer-Mer restoran yine denizen kıyısında yeşilliğin içinde,
huzur, dinginlik ve lezzet bulacağınız özel bir restoran. Şehir merkezine
yaklaşık bir saat uzaklıkta. Orada yaşayan Eston bir çiftin işlettiği butik
restoranda yemek yemek için önceden rezervasyon yapmalısınız, kapıdan gelenlere
hizmet vermiyorlar. Sempatik çiftin sevisi ve yemekleri oldukça güzeldi.
Sağlıklı yemek tercih edenlerin çok seveceği salata ve balıkları var. Yemekten
sonra yürüyüşe çıkabileceğiniz doğa ile iç içe olan bu ev-restoran Estonya’daki
en tatlı anılarınızdan biri olabilir.
Baktık Denizi’nin kıyısında olması sebebiyle balığı çok fazla tüketiyorlar ve balıkları lezzetli. Hemen hemen her restoranın kendi pişirdiği Estonya siyah ekmeği ise çok lezzetli.
MARZİPAN ATÖLYESİ
Estonya’ya gittiğinizde oldukça sık duyacağınız bu kelime
meraklılarının bildiği gibi badem ezmesi anlamına geliyor. Estonya’da badem
yetişmese de marzipan yapımı oldukça yaygın. Badem ezmesini sade tüketmekten
çok çikolata kaplayarak ya da aromalar ile çeşitlendirerek sunuyorlar. Gıda
boyası ile boyanmış marzipanları hemen hemen her markette görecekseniz.
Arzu edenler Kalev adlı dükkanda 10 euro
karşılığında marzipan atölyesine katılarak marzipan boyayabilirler. İçinizdeki
sanatçının canlanacağı bu atölyede marzipan boyamanın inceliklerinin tiyolarını
aldıktan sonra işe koyulanbilirsiniz. Boyama deneyimlemenizden sonra
marzipanlara daha farklı gözle bakacaksınız.
LAHEMMA ULUSAL PARKI
Doğanın içinde yürüyüş, koşu yapmak ya da sadece sezsizliği
dinlemek için Lahemma ulusal parkına gidebilirsiniz. Parkın içinde bir bataklık
yer alıyor. Bataklığı insanlardan korumak için üzerine bir yürüyüş yolu
yapmışlar, yanlış okumadınız doğa o kadar kıymetli ki onu mümkün olduğunca
koruyorlar. Ormanın içindeki bu bataklık bölgede altın çiçeği olarak
çevirebileceğimiz bir bitki var, bu bitkinin reçeli pek çok yerde karşınıza
çıkacak. Uzun çam ağaçları ile dolu ulusal park temiz havası ile size
yaşadığıızı hisssettirecek. Nem olmadığı için Talin’in çok temiz bir havası
var. Avrupa’nın en yeşil irinci şehri olan Talin’in dışına çıktıkça daha da
yeşil bir coğrafya size kucak açıyor. Ulusal parkın içinde gezerken şanlıysanız
parkta yaşayan hayvanlara rastlayabşlirsiniz.
PALMSE MALİKANESİ
Palmse Malikanesi yine Talin’e bir saat uzaklıkta Barok tarzı
malikanelerden biri. Estonya’da pekçok malikane var. Açık hava müzesinin içinde
yer alan Palmse malikanesinin bir zamalar ev sahibi Alman bir aileymiş. Malikanenin
mutfağında çeşitli siyah ekmeklerin ikram edildiği, bir zamanlar mutfak
düzeninin nasıl olduğu ile ilgili hoş bir tanıtım dinlemniz mümkün. Malikane içinde
yaşayanlar varmış gibi döşeli. Çalışma odasının ve kütüphanenin olduğu odalar,
duvarlarda bir zamanlar malikenede yaşayanların fotoğrafları ile süslü. Bir
odasında dönem kıyafetleri bulunuyor, oradan isteğiniz kıyafeti seçerek anı
fotoğrafı çektirebilirsiniz.
DOĞANIN İÇİNDE BİR SPA
Estonya’da son gecemizi doğanın içinde bir spa otelinde
geçirdik. Yine tarihi bir malikane olan otel, retore edilerek otel haline
getirilmiş. Mükemmel bisiklet gezileri yapabileceğiniz Vihula göz alıcı gün batımıyla da görülmeye
değer. Kuzey ülkesi olduğu için sonbaharda doğal olarak güneşin geç battığı
Vihula, kırmızı, pembe ışıklar saçan gün batımı ile ıldukça özel bir yer. Doğanın içinde huzura kavuşmuşken bir de
spa’da masaj yaptırırsanız akşam deliksiz bir uyku sizi bekleyecek. Vihula
Country Club, lavantalarla dolu bahçesi ve bahçelerinde yetişen sebzelerle
hazırladıkları yemekleri ile sağlıklı, butik ve dingin bir ortam sunuyor.
RAKVERE
Estaonya’nın 3. büyük şehri Rakvere. Bu güzel şehirde
festivaller düznleniyor; Punk müzik festivali,
uluslararası Green Christmas Müzik festivali, ve iki yılda bir
Baltoscandal adlı uluslararası tiyatro festivali. Rakvere kalesi özellikle
çocukların çok severek ziyeret edeceği bir kale. Kalen Orta Çağ insanlarının
kostümlerini giymiş oyuncular ve sevimli hayvanlarla dolu. Rehberiniz size Orta
Çağ dövüşleri ile ilgili çeşitli antrenmanlar yaptırıyor. Ok atmadan, kılç
dövüşüne kadar tiyolar alacağınız kalede Orta Ç ağ lezzetlerinden oluşmuş bir
yemek yiyebilirisiniz. Kalenin duvarlarından şehir manzarası da oldukça güzel
gözüküyor. Tarvas heykeli, kent meydanı,
Barok Holy Trinity Kilisesi, Theotokos Ortodoks Kilisesi de gezilebilecek
yerler arasında.
Estonya’dan bana kalan huzur oldu, 4 günlük Estonya gezisi
bir dahaki sfere karlı günlerde gitme isteği de uyandırdı. Sıcak insanları,
lezzetli yemekleri, temiz havası ve sanata düşkün halkı ile Estonya modern
zamanlar masalı arayan gezginleri bekliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder